Fenerbahçe, Başakşehir maçında olduğu gibi başladı derbiye. Souza ve Mehmet Topal'la önde basan Fernandao-Giuliano ikilisiyle çift forvet oynayan sarı-lacivert formaya ilk 25 dakikada direnç gösteremeyen bir ev sahibi ekip vardı.
Beşiktaş defansında Tosic ve Vida'nın basit top kayıpları da Fenerbahçe'nin öne geçmesini sağladı. Sanki maç Kadıköy'de oynanıyor derken… Ne olduysa 25'ten sonra oldu! Şenol Güneş, Beşiktaş gibi oynatmaya başladı takımını. Sol beke Tosic'i, sol açığa Adriano'yu, stopere Medel'i, forvet arkasına Babel'i monte etti ve maçın rengi değişti. Quresma'nın da liderliğe soyunmasıylasiyah-beyaz formanın hâkim olduğu bir görüntü ortaya çıktı.
Kocaman'ın bu hamlelere karşılık vermediği ve beklediği de dikkat çekenler arasındaydı. İlk yarının kritik anları ise Fener'in Fernandao ile kazandığı golün ofsayt, İsla'nın yaptığı hareketin penaltı olduğuydu… İkinci 45'te görüntü ilk yarının son 20 dakikası gibiydi. Geriye yaslanan F.Bahçe'yi, golü atan Vida'yı çıkarıp Negredo'yu oyuna alıp çift forvete dönen ve golleri kaçıran Beşiktaş'ıizledik. ‘Beraberlik bize yeter' havasında oynayan deplasman takımının hocası 70'inci dakikadan sonra takımını ‘kısmen' öne çıkardı.
Ancak… Şenol hoca, Babel'le forveti diri tuttu, gecenin kahramanı Quaresma'nın enfes golleriyle de Beşiktaş öne geçti. Kocaman, geç kalan Valbuena değişikliğiyle maça ortak olmak istedi… ‘Kırılma maçı' tespitinin aksine bir oyun anlayışıyla F.Bahçe'nin kaybetmesinde başrol Aykut Hoca'nındı.
Son söz: Haftalardır modern futbol oynayan F.Bahçe'nin neden bu kadar geriye yaslandığının analizi şart.