“Dikine futbol, hücum futbolu gibi soyut sözlerle futbol kamuoyunu zehirlediler…” (Aykut Kocaman)
Bu kez topa hükmetmedi Fenerbahçe ama sahaya ve pozisyonlara hükmetti. Bunda da en önemli etken Aykut Kocaman'ın ‘10' numarası Giuliano'nun haftalar sonra yeşil çimlere kavuşmasıydı. Geçen hafta ilk 11'de başlayan Valbuena'nın neden yedek soyunduğu konusunda bir tartışma olmayacağı daha ilk dakikada anlaşıldı. Giuliano 2. dakikada gole çok yaklaştı daha sonra da direği geçemedi.
Her pozisyonda olan Brezilyalı yıldıza Aatif'ın ve Hasan Ali'nin verdiği inanılmaz destek, Fenerbahçe'nin daha da agresif bir oyun sergilemesini sağladı. Souza ve Mehmet Topal'ın presi de topyapmaya çalışan ‘sakin' Başakşehir'in oyununu pozdu. Son haftalarda maça iyi başlayan sarı-lacivertliler bu kez golü buldu ve ilk yarının sonuna kadar hâkim olan taraftı. Başakşehir ise ortasahada Emre'yi çok aradı… Sadece İrfan Can ve Adebayor ile zaman zaman saman alevi görüntüsü verdi.
Pres-sakinlik-pres…
Yine önde yapılan bir baskıyla kanada inen Kocaman'ın öğrencileri adına İsla'nın nefis ortasına Fernandao'nun gerekeni yapması, maçın kırılma anıydı. Fenerbahçe makine düzeninde, ne yaptığını bilen ve hocasının istediğini yapan futbolcular topluluğuydu dün. 65'inci ve 67'nci dakikalara dikkat edin. Giuliano'nun Başakşehir defansını dağıttığı, sonrasında da kaybedilen bir top sonrası beş futbolcuyla yapılan prese bir daha bakın. Kocaman'ın üç periyotta, 30-60- 90'da oynatmaya çalıştığı, pres-sakinlik- pres anlayışının sahada nasıl vücut bulduğunu dün bir kez daha izledik. “Biz şampiyon olacağız” diye bağıran futbolcuların emeğine bundan böyle herkesin saygı duyması gerekiyor.
SON SÖZ: Fenerbahçe taraftarı haftalardır iyi oynayan takımını Saracoğlu çimlerinde sonuna kadar desteklemeli, kısır tartışmalardan uzak durmalıdır. Ki taraftar Başakşehir maçındakişu sloganı attı: Böyle oynayın canımızı verelim.