Maç öncesi kadrolar açıklandığında Fenerbahçe seyircisi şu soruya yanıt aradı: “Elimizde Soldado ve Fernandao varken neden santrforsuz oynuyoruz.” Aykut Hoca, Kasımpaşa maçında başarıyla uyguladığı 4-6-0'la başladı Konyaspor maçına. İlginç olan yeşil-beyazlı takım da aynı sistemle sahadaydı. Bu sistemin özelliğini anlatmıştık: “Takımdaki herkes top rakipteyken, topla kendi kalesiarasında olup, topu kapmak için uğraşır. Hücum, beklerle birlikte sekiz futbolcuyla yapılır. 4-6-0'da hücumda teknik, savaşan ve pas yapabilen orta saha oyuncuları olmalıdır. Kanatların işler olması, ayağa paslarla kaleye inilmesi, üçüncü bölgede golcülerin ceza sahasında gözükmesi gerekmekte.”
Bir puan üç puan değerinde
Fenerbahçe özellikle ilk yarıda Mehmet Topal ve Oğuz'un da katılmasıyla altılı defans görünümündeydi. Aatif ve Dirar'ın etkisiz, isteksiz oyunu da bütün yükü stoperler arasına sıkışan Valbuena ve Giuliano'nun üzerine bindirmişti. Bu yüzden de tepki veremeyen, gol pozisyonuna giremeyen sadece kaleci Volkan'ın dikkatiyle gol yemeyen kötü bir futbol seyrettik. Teknik direktör de sıkılmış olacak ki ikinci yarı Soldado'yu oyuna aldı. Dirar'ı sağ beke, İsla'yı stopere, Josef'i de ön liberoya çeken Aykut Kocaman daha çok hücumu düşünmeye başladı. Bu kez de İsla'nın büyük hatasıyla planlar bozuldu derken sahneye gizli golcü Mehmet Topal çıktı. Son iki dakikada kaçan gollere rağmen… Konyaspor deplasmanında alınan beraberlik bu oyuna göre üç puan değerinde oldu. Çünkü dünkü oyunun adı futbol değildi ve Aykut Hoca'nın kararsızlıkları maça damgasını vurdu.