İşte Mert Yaşar’ın Türkiye’de sporda yapılan istismar ile ilgili yazdığı o yazı…
Sporda çocuk istismarı dünya gündeminden düşmezken, Türkiye'de bir gün bile tartışılmıyor.
ABD'de ve İngiltere'de kulüplerde, milli takımlarda çocuklara cinsel, fiziksel, psikolojik istismar uygulayan antrenörler ifşa edilirken Türkiye'de kimse istismarcı antrenörlerin kimliklerini öğrenemiyor.
Geçen haftalarda Türkiye'de bir boks antrenörünün, sporcusunu otel odasında istismar ettiği iddia edildi.
Savcılık soruşturma başlattı. Boks Federasyonu Başkanı ise anlamsız biçimde kendisini savundu. “Biz sadece lisans verdik. Adamı tanımayız, etmeyiz” dedi.
Geçen hafta Türkiye Eskrim Federasyonu apar topar ‘çocuk koruma programı eğitimi' düzenledi. Bu eğitim sadece antrenörler için düzenlendi. Sporcular ve sporcu velileri kenara atıldı. Eğitim dokümanları federasyonun internet sitesinde yayımlanmadı.
Eğitimin kapsamı, kalitesi hakkında bilgi edinemedik. Federasyonun antrenör eğitiminin üzerinden bir hafta geçmedi, eskrimde cinsel istismar skandalı patladı. Bir antrenörün uzun yıllardır bir sporcusunu istismar ettiği ortaya çıktı. Boks Federasyonu Başkanı -doğru veya yanlış- bir açıklama yayımlamıştı. Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı açıklama yapmadı.
Spor federasyonları; sadece antrenörlere kâğıt üzerinde eğitim vererek, topu savcılığa atarak sorumluluktan kurtulamaz. Federasyonlar, çocuklar ve kadınlar için güvenli ortam hazırlamalı. Sporcuları, velileri eğitmeli. Anonim ihbar hattı kurmalı. İstismar iddialarının soruşturulmasını sadece savcılıklara bırakmamalı. Hemen tepki göstermeli ve istismarcı antrenörleri camiadan uzaklaştırmalı. İstismar mağduru sporculara psikolojik destek sağlamalı. Türk sporu 2018 yılına çocuk istismarı olayları ile girdi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı bu konuda profesyonel çalışmalar yapmaz, federasyonları ve kulüpleri denetlemezse 2018 ‘sporda istismar yılı' olarak anılacak.