Spor Toto Süper Lig’in 23. haftasında Beşiktaş, sahasında Fenerbahçe’yi yenerek önemli bir galibiyete imza attı. Geriye düştüğü maçın ikinci yarısında attığı gollerle maçı çeviren Beşiktaş, ezeli rakibini yenerek puan cetvelinde Fenerbahçe’nin bir basamak üzerine çıktı. Derbiyi değerlendiren spor yazarları, Şenol Güneş’in hamlelerinin maçı çevirdiği görüşünde birleştiler.
İşte spor yazarlarından derbi yorumları:
Selçuk Dereli (Sözcü): Maçta çok kritik hakem kararları vardı. Quaresma golleri atıp takımını galibiyete götürmeseydi, Cüneyt Çakır ve ekibi yine haftanın gündemi olurdu, derbinin önüne geçerdi. Fenerbahçe’nin attığı goldeki pozisyonda Giuliano topa vurduğu anda Fernandao’nun bulunduğu pozisyon açık bir şekilde ofsayt… Çünkü Giuliano topla oynadığı son anda rakip kale çizgisine yakın 2 yerine 1 oyuncu vardı. Kaleci öndeydi. Dolayısıyla pozisyon oyun kuralları gereği net bir ofsayttır. Quaresma ise ayağına basıldığını hisseder hissetmez kendisini biraz abartılı atmış olabilir ama pozisyon net penaltıydı. Bu pozisyonda ayağa basma çok net. İkinci golden önceki Negredo-Roman itişmesi de ikili mücadele sınıfından yani faul yok. Quaresma’nın Valbuena’ya girişi kontrolsüz ve sert ancak sarı kart yeterli, kırmızıya bence gerek yoktu. Aksine Fernandao’nun gol sevincine kırmızı kart çıkmalıydı.
Lemi Çelik (Sözcü): Beşiktaş bu yıl şampiyonluğu etkileyebilecek en önemli derbide ofsayttan gol yemesine, bir penaltısı verilmemesine, 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen sahadan hem futbol üstünlüğünü hem skor üstünlüğünü elde ederek ayrıldı. Böylece Bayern Münih mağlubiyetinden sonra çok moralli ve şampiyonluk geliyor mesajıyla haftayı kapatmış oldu. Şenol hoca sahaya çıkardığı ilk 11’le yapmış olduğu 4-3-3 düzeninden oyuncu değişiklikleri ile özellikle 4-2-4’e dönerek hem oyunda taktik ve disiplini sağladı hem de ofansif olarak takımını çok güçlendirdi. Beşiktaş’ın alışık olmadığı çift santrfor sistemini sürekli denedi. Sonunda da yapmış olduğu müdahaleler ile maçı kazanan hoca oldu.
Mehmet Demirkol (Fanatik): İsmail oyundan çıkana kadar Aykut Kocaman'ın kurduğu oyun Başakşehir maçındaki kadar iyi olmasa da iyi bir baskı yaratıp Beşiktaş'ı oynatmadı. Sonrasında Isla sola Şener sağa geçti. İkisi de arka arkaya sarı kart gördü. Şener kariyerinin en şaşkın oyunlarından birini oynadı. Fenerbahçe öndeydi. Ancak son dönemde formsuz olduğunu söylediğim Şenol Güneş üst üste hamlelerle oyunu aldı. Hem de yine çok eleştirdiğim hamlelerle savunmasıyla oynayarak. Tabi bu kez onu seyreden ve tepki veremeyen bir rakip vardı. Babel'i merkeze Tosic'i sol kanada çekerek oyunu çizgiden çizgiye genişletip Fenerbahçe için baskı yapılamaz bir alana yaydı. Üstüne Sarı-Lacivetliler, sürekli pas hatası yapınca rakiplerini boğdular. Nefes aldırmadılar. Fenerbahçe, 40 metreden attığı bir şut dışında rakip yarı sahaya bile doğru dürüst giremedi. Güneş'in kaliteli ve sonuç veren dokunuşları iki takım ve iki teknik direktör arasındaki kalite farkını da ortaya koydu. Münih şoku Güneş'i kendisine getirmiş belli ki. Hem de fazlasıyla.
Şansal Büyüka (Milliyet): Beşiktaş olası bir beraberlikte bile şampiyonluk yarışında ağır bir darbe alabilirdi… Buna izin vermedi Beşiktaş… Büyük alkış toplayan oyunu ve yine büyük taktir toplayan farklı galibiyeti ile iddiasını tazeledi, özgüvenini perçinledi… Fenerbahçe‘yi belki de en iyi anlatan maç sonrası Aykut Kocaman‘ın açıklamaları oldu. Aykut Hoca “Önde oynarken bile bu maçın ve bu skorun böyle gitmeyeceği belli oluyordu“ dedi… Aykut Hoca önde oynarken bile takımın ortaya koyduğu futboldan bu kadar umutsuz oluyorsa taraftarlar ne yapsın, hangi dala tutunmaya çalışsın… Kaybedersin kabul, ama teslim olmazsın… Beşiktaş‘a ve Şenol Hoca‘ya tebrikler… Çok çok çok hak ettikleri bir maçı kazandılar…
Cem Dizdar (Fanatik): Beşiktaş'ın Atiba-Medel'li orta sahası savunma açısından güçlüyse de oyunu kurgulama konusunda da bir o kadar sıkıntılı. Üstelik Topal-Souza gibi Fenerbahçe oyununun en güçlü yanına karşıydılar. Bu nedenle ilk 25 dakika Fenerbahçe daha iyi bildiğini daha doğru oynadı ve golü de buldu. Ardından Şenol Güneş, stoper Tosiç'ten itibaren takımın sol tarafını voleybol düzeniyle şöyle bir kaydırınca denge değişti. Gerçek kimliğine ulaşan Beşiktaş rakibini geri itip maçı yeniden başlattı! Maçın ikinci yarısı adeta ilk devre oynanan Galatasaray maçına döndü. Gol sorununu çözmesi beklenen Love'ın mecalsiz görüntüsüne rağmen yüksek enerji seviyesine ulaşan Beşiktaş'ın hem düzeni hem coşkusuyla maçı kazanmayı bildi. Rakiplerini ‘bükme' iddiasındaki Kocaman'ın Fenerbahçe ise 25. dakikadan sonra neredeyse dişe dokunur hiçbir şey yapamadı.