Beşiktaş bu yıl şampiyonluğu etkileyebilecek en önemli derbide ofsayttan gol yemesine, bir penaltısı verilmemesine, 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen sahadan hem futbol üstünlüğünü hem skor üstünlüğünü elde ederek ayrıldı. Böylece Bayern Münih mağlubiyetinden sonra çok moralli ve şampiyonluk geliyor mesajıyla haftayı kapatmış oldu.
Galibiyetteki nedenlere bakacak olursak;
1- Şenol hoca sahaya çıkardığı ilk 11'le yapmış olduğu 4-3-3 düzeninden oyuncu değişiklikleri ile özellikle 4-2-4'e dönerek hem oyunda taktik ve disiplini sağladı hem de ofansif olarak takımını çok güçlendirdi. Beşiktaş'ın alışık olmadığı çift santrfor sistemini sürekli denedi. Sonunda da yapmış olduğu müdahaleler ile maçı kazanan hoca oldu.
2- Sahanın ofansif anlamda yıldızı Quaresma'ydı. Hem sağ tarafta hem sol tarafta rakipleri bezdirdi. Mükemmel çalımlarla yapmış olduğu ortalarla ve attığı harika gollerle hem takımını hem de taraftarı ateşledi. Q7 adeta maçı tek başına sonuca ulaştıran isimdi.
3- Beşiktaş'ta orta sahada oynayan Medel, Tolgay ve Atiba'nın uyumsuzluğu ile aynı özellikleri taşıması, üçünün de defansif orta saha olması itibariyle Beşiktaş çok hızlı tempolu şekilde oyuna başlayamadı. Medel'in stopere geçişi ile takım orta saha biraz daha rahatlarken takımın temposu arttı. Kanatlardan sağdan Quaresma soldan Adriano ve Babel'le etkili kombine akınlarla Fenerbahçe'nin kanatlarını tamamen çökerttiler. Etkili pozisyonlar üreterek, goller buldular.
4- Bir kez daha görüldü ki, Pepe ve Talisca gibi çok iyi iki yıldızının olmayışına rağmen Beşiktaş oynamış olduğu futbolla şampiyonluğun en iddialı takımıdır. Tolgay Arslan biraz daha öne doğru çabuk ve hızlı oynamalı. Vida gerçek performansına çok çabuk ulaşmalı yoksa Tosic'in yedeği olarak futbolculuk yaşantısına devam edebilir. Sahanın bir de görünmeyen kahramanları vardı. Girdikleri bütün ikili mücadeleleri kazanan takımın hamalları Medel ve Atiba'yı tebrik etmeden geçemeyiz.
Hakem Cüneyt Çakır ise eski formundan çok uzakta.